Güngören, Barış Pınarı Harekatında tek yürek olduğunu meclis olarak da haykırdı.
Barış Pınarı Harekâtı sürerken tüm Türkiye ordusunun ve devletinin arkasında yekpare biçimde desteklerini belirtiyor. Güngören Meclisi'de hep birlikte amaları bir kenara bırakıp tek yürek oldu.
Barış Pınarı Harekatı ile tek yürek olan ülkemiz için bir güzel birliktelik örneğini de Güngören Belediyesi Meclisi’i verdi. Teröre lanet edilen ve askerimize destek verilen ortak bir bildiri yayınlandı. AK PARTİ, CHP ve MHP parti grupları kendi imzaları olan bildiri ile ülkemizin birlikteliğe ihtiyacı olduğu şu günlerde bütün amaları bir kenara bırakarak tek bir amaçta birleşti.
Bunun yanında meclis toplantısına davet edilen, Güngören’in Kıbrıs Barış Harekâtı Gazileri' de bulundular. AK Parti Meclis Üyesi Ali Furkan Sevinç tarafından okunan ortak bildiri esnasında salonda bulunan Kıbrıs Gazilerimizde unutulmadı. Gazilerimizi misafir eden ve terörü hep birlikte lanetleyen Güngören Belediyesi Meclisi tüm farklılıkları bir kenara koyarak gazilerimizle birlikte yekvücut olmanın önemini gösterdi.
Yayınlanan ortak bildiri metni ise şöyle;
Ülkemizin bütün diplomatik çabalarına rağmen sınırlarımızın hemen dibinde, fiili bir durum oluşturulmak suretiyle ortaya çıkarılan sonrasında DEAŞ ile mücadele ediliyor algısı ve kurucu fikriyle, meşru bir devlet haline getirilmeye çalışılan eli kanlı PKK Terör Örgütü’nün bir Suriye şubesi olan terörist PYD ve onun sözde silahlı gücü olan Terörist YPG’ ye karşı başlattığımız Barış Pınarı Harekâtının bölgeye barış ve esenlik getirmesini diliyoruz.
Vatanımızın karşı karşıya olduğu tehlikeye cevaben Birleşmiş Milletler Şartının 51. Maddesi uyarınca meşru müdafaa hakkımızı kullanıyor, Barış Pınarı Harekatını uluslararası hukuka uygun biçimde icra ediyoruz.
Barış içinde yaşamak adına defâatle gündeme getirdiğimiz güvenli bölge söylemi maalesef göz ardı edilmiş ve çeşitli oyamalar ile terör yapılanmasının bölgedeki tahkimatı sağlanmış, ülkemizin tüm uyarılarına ve güvenlik endişelerine rağmen bu yapı iktisadî, askerî ve siyasî yardımlar ile desteklenmiştir.
Bu harekat bir macera veya romantizm arayışı değil, kısa, orta ve uzun vadede kurulması planlanan ve Türkiye’nin toprak bütünlüğünü daha büyük tehlikelere gark edecek bir yapının erken müdahale neticesinde en akılcı ve makul biçimde ortadan kaldırılmasından ibarettir.
Bu harekatın çıktıları 3 farklı şekilde olacaktır.
Birinci önemli çıktısı, PKK için bir arka bahçe ve ikmal alanı olacak kısımlar artık güvenli bölge haline gelecek, DEAŞ VE YPG teröründen tamamen temizlenecek olmasıdır.
İkinci çıktı ise 2 milyona yakın Suriye’li mültecinin, oluşturacağımız ve bayındır olmasını sağlayacağımız güvenli bölge sayesinde Türkiye’den buraya göçerek mültecilikten kurtulup anayurtlarında iskan edilecek olmasıdır.
Üçüncü çıktı ise Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamaya yöneliktir.
Ülkemizin her alanda bağımsızlığını tehdit ve tahkîr eden kabul edilemez söylemler karşısında korkusuz, akılcı ve yekpare bir duruş ile bu terör yapılanmasını bertaraf etmek için harekete geçiyor olmamız, Kıbrıs Barış Harekatında olduğu gibi ülkemizin iktisadî, askerî ve siyasî açıdan esaret altına alınamayacağını bir kez daha kanıtlamıştır.
15 imparatorluk, 38 devlet, 32 beylik, 34 hanlık ve nihai olarak 10 cumhuriyet kurmuş ve idame ettirmeye devam eden bir milletin sınırları boyunca ne zaman bu denli bir tehdit olursa verilecek cevap misli ile bellidir ve verilmektedir.
Bazı durumlarda maalesef barış istiyorsak savaşmak zorunda oluyoruz.
Düşünün ki, Kurtuluş Savaşında verilen şanlı mücadele olmasaydı, şu anda buralar barış içerisinde bizlere yurt olmayacaktı.
Kıbrıs’ta tüm tehditleri ve ambargoları göze alıp harekât yapılmasaydı, bugün yavru vatan Kıbrıs, vatan olmayacaktı. Bugün de bu müdahaleyi yapmazsak, yarın birleştirilmiş ve desteklenmiş bir terör devletine komşu olacak ve üzerimizdeki baskılar katlanarak artacaktır.
Barış ve esenlik içinde yaşamak tarih boyunca fedakarlıklardan geçmektedir. Bugün de kalıcı barışı, vatanımızın bütünlüğünü korumak istiyor ve gelecek nesillere bu şekilde bırakmak istiyorsak fedakarlık yapmalı ve bu harekattan ne olursa olsun zaferle ayrılmalıyız.
AK PARTİ, CHP ve MHP grupları olarak;
vatanımıza ve vatandaşımıza defalarca kast etmiş, eli kanlı terör örgütü PKK ve farklı isimler altında şubeleşmiş olan yapılarını lanetliyor,
vatan için yollara düşmüş yiğit erlerimiz ve komutanlarımızın sağ salim ve zafer nasibi ile yurtlarına dönmelerini diliyor,
bölgenin refahının ve ülkemizdeki mültecilerin yeni yuvalarının en ivedi şekilde oluşmasını temenni ediyor,
şimdiye kadar bu vatan, bu bayrak için mücadele etmiş tüm şehitlerimize rahmet diliyor ve gazilerimize minnet ve şükran duygularımızı iletiyoruz.