Ali Yazıcı, "Biz Bu Topraklarda Olduğumuz Sürece, Hain Saldırılar Devam Edecektir"

15 Temmuz Güngören Destanı, yazı dizimizin bu bölümünde Yazıcı Kardeşler Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Yazıcı konuğumuz oldu.

15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilmek istenen hain darbe girimi unutulmaz kahramanlıklara sahne oldu. Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Güngörenliler de meydanlarda ki yerlerini alarak darbecilerin karşısına dikilerek, Türkiye üzerinde oynanan oyunlara dur dedi. "15 Temmuz Güngören Destanı Yazılıyor" yazı dizimizin 4. sayısında ki konuğumuz, darbe girişimin yaşanmaya başladığı ilk dakikalarda Atatürk Havalimanı'na giderek oradaki direnişe katılan Yazıcı Kardeşler Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Yazıcı. 

Şimdi sizleri, Ali Yazıcı'nın kendi anlatımıyla o gün yaşananları aktarıyoruz;

15 Temmuz darbe gecesi evde haberleri izliyodum. Askerlerin köprüyü kapadığını gördüğüm anda heyecanlanarak titremeye başladım. Hemen evden dışarı çıkarak arabamla Havalimanına doğru gitmeye başladım. Yolun araç trafiğine kapandığını görünce, çevredeki insanlarla beraber yaya gitmeye başladık. Olayların başlamasından yarım saat sonra Havalimanındaydım. Cumhurbaşkanı vatandaşları meydanlara çağırmadan önce oradaydım. Gördüğüm manzara, İnsanlar ellerinde ki sopalarla tanklara askerlere karşı geliyordu.

Oraya gittiğim zaman devletimiz başka devletler tarafından işgal ediliyormuş gibi geldi bana Aklıma kurtuluş savaşı geldi. Bu durum baya duygulandırdı beni. Çoluğu çocuğu olan herkes kucaklarında bebeklerle birlikte havaalanındaydı.

80 darbesi askeriye tarafından yapılan bir darbeydi. Bu darbe girişiminde ise, FETÖ'nün beyinleri yıkanmış insanları, devleti kendi silahlarıyla vurdurmak için yapılan bir darbeydi. Şöyle bir şey vardı o gece. Darbe girişimden haberi olup çatışan askerlede vardı. haberi olmayıp ne yapacağını bilmeyen askerlerde vardı. Polisimiz darbe olmaması için askerlerimizle konuşup ikna etmeye çalıştı. Polislerimiz çok yardımcı oldu o gece.

Biz bu topraklarda olduğumuz sürece, hain saldırılar devam edecektir. Uyanık olmamız lazım. Birlik olmamız lazım. Yaşadığımız çoğrafyada herkesin gözü var.  Zaten Müslümanların başı olarak görülen Türkiye’ye ellerinden gelen her oyunu yapacaklardır. Yani Türkiye’yi kaybedersek tüm İslam coğrafyası biter.

15 Temmuz sonrası, nöbetlerde her akşam yerimi aldım. Sabahlara kadar bekledik. Tekrardan bir talimat gelse tekrardan sabaha kadar nöbet tutarız.
O gün hayatlarını kaybeden şehitlerimizin ailelerine ve Gazilerimize  bir sivil toplum kuruluşu olarak elimizden gelen maddi manevi her şeyi yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz.